NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU MEVAKİTİ’S-SALAT

<< 626 >>

الوقت الذي يجمع فيه المسافر المغرب والعشاء

39- Seferde Olan Kimsenin Akşam ve Yatsı Namazını Cem Edebileceği Vakit

 

أنبأ عمرو بن سواد بن الأسود بن عمرو قال أنبأ بن وهب قال حدثنا جابر بن إسماعيل عن عقيل عن بن شهاب عن أنس عن رسول الله صلى الله عليه وسلم أنه كان إذا عجل به السير يؤخر الظهر إلى وقت العصر فيجمع بينهما ويؤخر المغرب حتى يجمع بينها وبين العشاء حين يغيب الشفق

 

[-: 1579 :-] Enes b. Malik bildiriyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yolculukta acele etmesi gerektiğinde öğle namazını ikindi namazına kadar tehir eder, öğleyi ikindi ile beraber cem ederek kılardı. Akşam namazını tehir eder, gökyüzündeki kızıllık kaybolduğunda yatsı ile beraber cem ederek kılardı.

 

Mücteba: 1/287; Tuhfe: 1515.

 

 

أنبأ أحمد بن محمد بن المغيرة قال حدثنا عثمان عن شعيب عن الزهري قال أخبرني سالم عن أبيه قال رأيت رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا أعجله السير في السفر يؤخر صلاة المغرب حتى يجمع بينها وبين العشاء

 

[-: 1580 :-] İbn Ömer der ki: "Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yolculukta acele etmesi gerektiğinde akşam namazını tehir eder, yatsı ile beraber cem ederek kılardı."

 

Hadisin tahrici lS82 de gelecek. -  Mücteba: 1/287; Tuhfe: 6844.

 

 

أنا قتيبة بن سعيد قال حدثنا العطاف بن خالد عن نافع قال أقبلنا مع بن عمر من مكة حتى كان تلك الليلة سار حتى أمسينا فظننا أنه نسي الصلاة فقلنا له الصلاة فسكت وسار حتى كاد الشفق أن يغيب ثم نزل فصلى وغاب الشفق فصلى العشاء ثم أقبل علينا فقال هكذا كنا نصنع مع رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا جد به السير

 

[-: 1581 :-] İbn Ömer'in azatlısı Nafi' anlatıyor: ibn Ömer ile birlikte Mekke'den yola çıktık. ibn Ömer gece oluncaya kadar yürüdü. Akşam namazını unuttuğunu zannederek kendisine namazı hatırlattık. Sustu, cevap vermedi ve yürümeye devam etti. Neredeyse ufuktaki kızıllık kaybolmak üzereydi. Daha sonra konakladı ve namazı kıldı. Kızıllık kaybolduktan sonra yatsı namazını da kıldı. Namazdan sonra bize dönerek dedi ki:

 

"Yolculukta hızlı gitmemiz gerektiğinde Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile birlikte böyle,yapardık.''

 

Hadisin tah ri ci lS82 de gelecek.  -  Mücteb8: 1/277 ; Tuhfe: 8231.

 

 

أخبرني محمود بن خالد قال حدثنا الوليد يعني بن مسلم قال حدثنا بن جابر قال حدثني نافع قال خرجت مع عبد الله بن عمر في سفر يريد أرضا له فأتاه آت فقال إن صفية بنت أبي عبيد لما بها ولا نظن أن تدركها فخرج مسرعا ومعه رجل من قريش يسايره وغابت الشمس فلا يقل الصلاة وكان عهدي به وهو محافظ على الصلاة فلما أبطأ قلت الصلاة يرحمك الله فالتفت إلي ومضى حتى إذا كان في آخر الشفق نزل فصلى المغرب ثم أقام العشاء وقد توارى الشفق فصلى بنا ثم أقبل علينا فقال إن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان إذا عجل به السير صنع هكذا

 

[-: 1582 :-] Nafi' anlatıyor: Bir seferde Abdullah b. Ömer ile beraberdim. Kendisine ait olan bir araziye gidiyordu. O sırada bir kimse gelerek: "Ebu Ubeyd'in kızı Safiye (yani hanımın) çok hasta, ona yetişeceğini zannetmiyoruz" dedi. Bunun üzerine Abdullah hızlıca yola çıktı. Yanında kendisiyle beraber yürüyen Kureyş'ten bir kimse vardı. Güneş battığı halde namaz'dan bahsetmedi. Halbuki bildiğim kadarıyla namaza karşı çok dikkatli ve duyarlı idiler. Ağırdan aldıklarını görünce: "Allah sana merhamet etsin" dedim. Bana baktı ve yoluna devam etti. Ufuktaki kızıllık kaybolmak üzere iken konaklayarak akşam namazını kıldı ve sonra ufuktaki kızıllık kaybolduğunda bize yatsıyı da kıldırdı. Namazdan sonra bize dönüp dedi ki:

 

"Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yolculukta hızlı gitmesi gerektiğinde böyle yapardı."

 

Mücteb8: 1/287; Tuhfe: 7759.

 

Diğer tahric: Buhari 1106, 1805, 3000; Müslim 703/42, 43, 44, 45; Ebu Davud 1207, 1212, 1213; Tirmizi 555; Ahmed b. Hanbel 4472.

 

 

أنبأ إسحاق بن إبراهيم قال أنبأ سفيان عن بن أبي نجيح عن إسماعيل بن عبد الرحمن شيخ من قريش قال صحبت بن عمر إلى الحمى فلما غربت الشمس هبت أن أقول له الصلاة فسار حتى ذهب بياض الأفق وفحمة العشاء نزل فصلى المغرب ثلاث ركعات ثم صلى ركعتين على أثرها ثم قال هكذا رأيت رسول الله صلى الله عليه وسلم يفعل

 

[-: 1583 :-] Kureyşli yaşlı bir kimse olan ismall b. Abdirrahman anlatıyor: Hima'ya giderken ibn Ömer'e arkadaşlık ettim. Güneş batınca: 'Namaz kılalım" diyecektim fakat o yoluna devam etti. Ufuktaki beyazlık kaybolup yatsı vaktinin karanlığı ortalığı kaplayınca bineğinden indi ve akşamı üç rekat, arkasından da yatsıyı iki rekat kıldı ve şöyle dedi:

 

"Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in böyle yaptığını gördüm,"

 

Mücteba: 1/286 ; Tuhfe: 6649 .

 

 

أنبأ إسحاق بن إبراهيم قال أنبأ أبو أسامة عن عبد الله بن محمد بن عمر بن علي عن أبيه عن جده أن علي بن أبي طالب كان يسير إذا غربت الشمس حتى إذا كاد أن يظلم ينزل فيصلي المغرب ثم يدعو بعشائه فيأكل ثم يصلي العشاء على أثرها ثم يقول هكذا رأيت رسول الله صلى الله عليه وسلم يصلي

 

[-: 1584 :-] Ömer b. Ali anlatıyor: Ali b. Ebi Talib, güneş battığında yolculuğa devam ederdi. iyice karanlık bastığında konaklar, akşam namazını kılardı. Ardından akşam yemeğini ister, yemeğini yer ve sonrasında yatsı namazını kılardı. Namazı bitirdikten sonra dedi ki:

 

"Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in böyle yaptığını gördüm."

 

Tuhfe: 10205.

 

Diğer tahric: Ebu Davud 1234; Ahmed b. Hanbel 1143.